Zafer Özcan'ın kitabı, ağırlıklı olarak 28 şubat dönemi medya-iktidar-güç ilişkilerini eleştirel bir bakışla yorumlayarak yakın dönem basın tarihimizi inceleyenler için yeni bir kaynak oluşturuyor.
ZEYNEP GÖĞÜŞ
Muhabirlik, gazetecilik mesleğinin ana kaynağıdır. Zafer Özcan ise, benim otuz yıla yaklaşan medya kariyerim içinde, 'dört başı mamur bir muhabir' sıfatını en çok kullanmak isteyeceğim isimlerden biridir. Onun yirmi yıla yaklaşan meslek deneyimlerine dayanan gözlemlerini topladığı bu kitap, basınımızın sorunlarının anlaşılmasına ciddi bir katkı.
ŞAHiN ALPAY
Kitabı okurken zaman zaman hayretler içinde kalacak, kendinizi, 'bunu da mı yazmışlar', 'bunu da mı ciddi ciddi savunmuşlar' gibi sorular sorarken bulacaksınız. Bence bu kitap önemini esas olarak bir 'kazı çalışması' olmasından alıyor. Bu özelliğiyle bir defa okunup bir kenara konulacak bir kitap değil elinizdeki... Zafer Özcan, özellikle Türkiye'nin yakın siyasi tarihini okurken el altında bulundurulması gereken bir kitap yazmış.
ALPER GÖRMÜŞ
Neredeyse mesleğe başladığı ilk günden beri tanıdığım, zaman zaman beraber çalıştığım Zafer Özcan'ın elinde tuttuğunuz bu eseri, onun karakterinin de tipik bir örneği aslında; sakin, iddiasız gibi görünen ancak dolu dolu ve önemli... Kitap, ülkenin yakın tarihindeki çok önemli bir süreci içeriden ve içten bir okumadan başka bir şey değil.
Nedim Hazar
Author: Zafer Ozcan
Publisher: Kaynak Yayinlari
ISBN 9786055510077
Dimensions: 0